1. Seviye Eğitimi

Bu seviyede ağırlıklı olarak tecvit kurallarının üzerinde durulmakta yanı sıra fıkıhta ve İslami ilimlerde temel düzey dersler yer almaktadır.

Son güncelleme

24.06.2022

Tanıtım

İkra Enstitü örnek bir Müslüman şahsiyetinin ortaya çıkabilmesi için temel düzeyde gerekli olan İslami Eğitimlerin yer aldığı bir eğitim programıdır. İkra Enstitü birinci seviye eğitime dileyen herkes başvurabilir.

Bu seviyede ağırlıklı olarak tecvit kurallarının üzerinde durulmakta yanı sıra fıkıhta ve İslami ilimlerde temel düzey dersler yer almaktadır.

Bu seviyede neler öğreneceksiniz?

İşlenecek kitaplar

Toplumumuzda anlamından uzaklaştırılmış ve başkalaştırılmış kavramlara ne yazık ki ‘iman’ kelimesi de eklenmiştir.
Hemen herkes kendisini ‘ben de Müslüman’ım’ deme zorunluluğunda görmektedir, bu da taklidi imanı barındırdığımızı göstermektedir. Ayrıca ‘ben de Müslüman’ım’ diyen bu toplum, ne yazık ki iman esaslarını, yaşadığı hayatın dışarısında tutmakta ve iman konusunda dahi ezberci bir yaklaşımla yaklaşmaktadır. Bir kısmı yanlış düşüncesini düzeltme yerine imanın ilkelerini inkâra kalkışmaktalar, bir kısmı da yaşadığı hayatı imanın dışında tutarak felsefi bir akım gibi yaklaşmaktadırlar.

Mustafa Kasadar’ın hacmi küçük ama mahiyeti büyük olan bu eserinden işleyeceğimiz dersin gayesi; iman esaslarını naklî ve akli delillerin yardımıyla temellendirerek itikadî anlamda bir bilinç edinmek ve imanın taklidinden uzaklaşıp hakiki manasını kalbimize yerleştirerek kişiyi, aileyi, toplumu ve hayatı iman esasları üzerine bina etmeyi öğretmek olacaktır.

‘İnsanlar iman ettik demekle bırakılacaklarını mı sanıyorlar’ ilahî buyruğunda ifade ettiği gibi iman, insana bir takım mükellefiyet ve sorumluluklar yüklüyor. Bunun için de İslâm’ın temeli ve İslâm’a atılan ilk adım olan bu kavramı çok iyi anlamak mecburiyetindeyiz. Bu ders, bu maksatla hazırlanmış olup, İman ve İslâm esaslarını kısa ve kolay anlaşılır ifadelerle ortaya koymaktadır. İmanın bir söylemden öte hayatımızı şekillendiren bir mefhum olduğunun anlaşıldığı bir ders olacaktır. Bu dersimiz, “Allah’a iman” konusunda nasıl bir İlah’a inandığımızı ve imanımızın, Allah’ın bizden istediği şekilde bir iman mı olduğunu sorgulamamıza böylece imanı taklitten uzaklaştırıp yerini akılların ve kalplerin mutmain olduğu hakiki imana bırakmasına vesile olacaktır.

Merhum Ömer Nasuhi Bilmen’in “Büyük İslam İlmihâli” adlı bu kıymetli eseri günümüzde sadeleştirilmiş şekilde bulunmaktadır. İlmihâl; her Müslüman’ın mutlaka bilmesi gereken, farz-ı ayn olan; inanç, ibadet ve muamelata dair, ahlak kurallarını da kapsayan ve bunları sünnet ile hadis çerçevesinde bir araya getirerek derlenen öz bir kitaptır. Her Müslüman’ın evinde bulunması gereken bu eser, herhangi bir bilgi yetersizliğinde faydalanmak için kullanılacak bir başucu kitabı olduğundan, İslam’ın temel kaynaklarındandır.

İlmihâl kapsamına giren bilgiler, İslam’ın ibadet etmekle mükellef saydığı her bireyin, öğrenmekle de mükellef olduğu bilgilerdir. Dolayısıyla İlmihâl bir kitap çeşidinden ziyade İslam’ın, Müslümanların hayatına işlemesi gereken bir ilim olduğu anlaşılmalı ve bu mantıkla İlmihâl dediğimiz bilgilerin öğrenilmesi elzem görülmelidir.
İslam; taharet, namaz, oruç, zekât, kurban ve hac gibi ibadet ve amellerde, her Müslüman’ın durumuna ve koşuluna göre yapması gerekeni ve bunların sınırlarını belirlemiştir. İbadet etmek kadar nasıl ibadet edileceği de ve bu konuda edineceğimiz bilgiler de ibadetlerimizin sıhhati açısından oldukça önemlidir.

Günümüzde fazlasıyla geliştirilmiş olan İlmihâl kitaplarının yanında, oldukça zayıf kalan İlmihâl bilgimiz, farkında olduğumuz ama bir türlü öneminin farkına varamadığımız bir ilim olarak durmaktadır. Bundan dolayıdır ki İlmihâl dersi ile en büyük amacımız ve kazancımız; günlük yaşamdan başlayarak, insan için hayatının her evresinde sınırları belirlenmiş İslami kurallara göre yaşamayı bir rutin haline getirebilmektir.

Tüm ilimler kıymetlidir ve uğrunda emek ve zaman ayırmaya layıktır. Ancak İlmihâl dersinin önemi diğer ilimlerin temeli niteliğindedir. Çünkü ilmihâl, her türlü ibadeti yaparken isteyene, istediğini, istediği şekilde sunmanın adıdır…

“Yandı kitap dağlarım, ne garip bir hâl oldu
Sonunda bana kalan, yalnız İlmihâl oldu…”

Necip Fazıl Kısakürek

 

Öğrenci eğitimi anlamına gelen Taʿlîmü’l-müteʿallim asırlarca ilim erbabı tarafından rağbet görmüş, okuyanın kolaylıkla istifade edebileceği bir usûl kitabı olarak anlaşılır bir dille yazılmıştır. Eserin en çekici özelliklerinden bir tanesi de ayet ve hadislerin yanında meşhur âlimlerden, şairlerden ve edebiyatçılardan alıntılar yaparak ilim üzerine, çalışkanlık ve irade üzerine, tembellik ve ilgisizlik üzerine anekdotlar aktarması olmuştur. Bu şekilde içerisinde yer alan sözler, hikâyeler ve şiirler esere ilgi çekici bir zenginlik katmıştır.
İslami eğitimin hazırlık sürecinde Taʿlîmü’l-müteʿallim kitabı Osmanlı Medreselerinde de ders kitabı olarak okutulmuştur. İslam Medeniyeti’nin Medrese geleneğinden ilham alarak müfredata eklediğimiz bu kitap, ilim talebesinin ilme hazırlığı niteliğinde olup, ilmin niyetle başlamasının önemine, hoca ve arkadaş seçimindeki titizliğine, ilim yolunda sebat etmenin gerekliliğine, verimli ders çalışma yollarına ve hayat boyu öğrenme ilkelerine değinir. Bu özellikleri göz önüne alırsak eserin bilhassa öğrenim psikolojisi açısından da önem taşıdığını söyleyebiliriz.

Sizlerle birlikte ele alacağımız bu kıymetli eserin bizlere kazandıracağı en büyük değerler;

– Talebe olarak elde edilmesi farz olan ilimlerin farkına varılmasına,
– Allah’ın rızasına kavuşmak ve öğrenip, öğretme niyetiyle ilim tahsiline başlamanın gerekliliğini anlamaya,
– İnsanın ilme, hocaya ve kitaba olan saygısının artmasına,
– Talebenin hocalarından nasıl istifade edeceğini öğrenmesine,
– Talebeyi başarıya götüren ve başarısızlığa sebep olan halleri bilmesine vesile olması olacaktır.

“Allah’ım bana öğrettiğin ilim ile beni faydalandır.
Bana fayda verecek ilmi bana ta’lim buyur ve ilmimi artır…”

Müslüman olarak hayat rehberi edindiğimiz, Rabbimizin insanı muhatap alarak her durum ve meseleyi ele alan ve buna yönelik Kur’an-ı Kerim’de yer yer peygamberlerden, her bir peygamberin farklı özelliklerinden, gönderildikleri toplumlardan ve toplumlarıyla olan ilişkilerinden bahsedilmektedir.

‘Kur’an-ı Kerim’de Peygamber Kıssaları’ kitabıyla, toplum olarak vahyin mesajından uzaklaştığımız bu çağda, özel gün ve gecelerde yalnızca Arapça haliyle okuyup rafa kaldırmanın ötesinde Nedvi’nin kitabıyla birlikte Kur’an’ın mesajına odaklandığımız bir süreç geçirmiş olacağız. Hz. Âdem (as) ‘den Efendimiz Muhammed Mustafa’ya kadar olan bütün peygamberlerin hayatlarını kolaylıkla ve akılda kalıcı bir şekilde öğrenmiş olacağız.

Çağlar ötesi bir örneklikle Kur’an’a konu olan peygamberlerin kıssaları ve mücadelelerini öğrenmek bir Müslüman için benzeri olmayan hakiki bir tecrübe edinmek demektir. Örneği ve bilgesi peygamber olan toplumlar sünnetullaha uygun yaşarlar. Bu nebevi terbiyeyi alma gayretiyle yola çıkan talebeler peygamberlere öğrencilik etmiş olurlar. Böylece dersimizde peygamberlerin yakından ve gerçek özellikleri ile tanınmaları sağlanacaktır.

Bu dersin mesajı gereği peygamberlerin yalnızca öğüt veren, hayatın içine karışmayan, bir köşede yalnızca vazeden bir peygamber olduğu hakkında görüşlerin yersizliği ortaya konulacak ve zihinlerde yer ettirilmeye çalışan ‘postacı bir peygamber’ yakıştırması kırılacaktır.

 

Seçkin Sahabeler’ eseri insanlık tarihinin en hayırlı nesli olan Ashab-ı Kiram’ı ve ashabın içinden de en belirgin özellikleriyle öne çıkan 20 sahabenin hayatını ele alan, istifade edilmesi kolay bir kitaptır. Bu eser ile birlikte sahabelerin hayatlarına dair ayrıntılı bilgi vermemekle beraber yalnızca en baskın özelliklerini ve yaşadıkları önemli olayları aktaracağız.

Eğitim’in hazırlık sürecinde, ‘Seçkin Sahabeler’ dersiyle Sahabe neslinin Allah Rasulü’ne gösterdiği bağlılığı ve teslimiyeti, O’na verdikleri destekleri hem yaşamında hem de vefatından sonra İslam davasının yayılması ve anlaşılması için, yaptıkları büyük fedakârlıklarla kendilerinden sonra gelen nesillere etki etmelerini işleyeceğiz. Bununla kendimize idol oluşturmak; ailemize ve toplumumuza bu seçkin hayatları rol model olarak tanıtma gayreti içerisindeyiz.

Sahabe nesli, ideal kulluğun ne olduğunu hayatlarıyla gösterdikleri için müminlerin modelleri oldular. Katılacağınız eğitim sürecinde sahabeyi öğrenerek; ideal kulluğu somut olarak görecek, doğru bilinen yanlışları düzeltecek, aşırılıklarımızı itidal çizgisine çekecek, azalan heyecanlarımızı artıracak ve ümmetimizin bitmeye yüz tutmuş ümitlerini yeniden yeşerteceğiz. Bunun yanı sıra elde edeceğimiz en kuvvetli kazanım, şüphesiz günümüzde sahabeye düşman olmuş akımların yersizliğini idrak etmek, sahabeyi toplum nazarında küçülterek Rasulullah’a olan itimadı kırmak isteyen modern dini argümanlara karşı bilinç ve şuur kazanmak olacaktır.

Peygamber Efendimiz (sav) buyuruyor ki:
“İnsanların en hayırlıları benim asrımda yaşayanlardır. Sonra bunları takip edenlerdir, sonra da bunları takip edenlerdir.”

 

Bugün içerisinde bulunduğumuz modern topluma “Peygamber Efendimiz (sav) ‘in en büyük sünneti nedir?” şeklinde bir soru yöneltsek alacağımız cevaplar ilmi yanıtlardan uzak, uygulanmadığı halde aramızda dilden dile yayılan günlük sünnetlerin sıralandığı cevaplar olacaktır. Fakat hayatımızın en değerli vazifesi ve sorumluluğu olan davet konusu, Kur’an-ı Kerim’de bahsedildiği üzere farz ve Allah Rasulü (sav)’nün de en büyük sünnetidir… Efendimiz’in hayatını incelediğimizde, O’nu hayatının bütün zaman ve mekânlarında toplumuna bir şeyler anlatırken, iman ettiği ve insanlığa anlatmakla mükellef tutulduğu Tevhid gerçeğine davet ederken görürüz.

Davet alanındaki kaynak taramalarına baktığımız zaman, bu alandaki kaynakların çokta eskiye dayanmadığını, yaklaşık son yüz elli yıldır ihtiyaca binaen araştırıldığını, yazıldığını ve eserlerin arttığını görüyoruz. İslam Medeniyeti’nin yıkıldığı ve Müslümanların hızla gerilemeye başladığı dönemlerde bu ihtiyaç hâsıl olmuş ve bu alanda teknik ve pratik eserler verilmeye başlamıştır. İslam Medeniyeti’nin hâkim olduğu dönemlerde bir grubun yapmasıyla tüm Müslümanların üzerinden farziyeti kalkmış olan ‘davet’ görevi, medeniyetimizin çöküşüyle beraber tüm Müslüman fertlerin üzerine farz-ı ayn olmuştur.

İkra Enstitüsü olarak İslami Eğitim’in Hazırlık sürecinde ele alacağımız Prof. Seyyid Muhammed Nuh’un “İslam’a Davetin Özellikleri” adlı kitabı bu meseleyi daha iyi anlamak için titizlikle hazırlanmış, ferdi davetin gerekliliği ayet ve hadislerle açıklanmış, zengin bir içeriğe sahip olmuştur.

Bugün ‘Davet’ konusunu yalnızca âlimlerin yerine getirdiği bir vazife olmaktan çıkarıp, Müslümanların hayatlarını bütünüyle kuşatan ve her Müslüman’ın yerine getirmesi gereken bir görev olarak bilinmelidir. Her mesleğin arkasında bilgi ve birikim olduğu gibi davetçi olmak isteyen her Müslüman bireyin de davet konusunda delilleriyle bilmesi gereken önemli konular, özellikler ve örnekler vardır. Bu dersimiz hayatımızın bu alandaki boşluğunu dolduracak ve Allah Rasulü’nün en büyük sünnetini idrak etmeye yardımcı olacaktır.

“Siz, insanlığın (iyiliği) için çıkarılmış en hayırlı bir ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten sakındırırsınız…”

 

Tecvid ilmi; Kur’an-ı Kerim’in kurallarına uygun şekilde okunmasını ele alan bilim dalıdır. Sözlükte “bir şeyi güzel ve sağlam yapmak, onu süslemek” anlamına gelir. Aynı zamanda Kur’an’ı okurken harflerin hakkını vermek, harfleri mahreç ve asıllarına uygun şekilde okumak demektir. “Kur’an’ı tertil ile oku” ayeti tecvidin gerekliliğine dair bir delil olarak kabul edilmiştir. Bu sebeple tecvid ilmini Kur’an okurken anlam bozukluğuna sebebiyet vermeyecek kadar bilmek ve uygulamak her Müslüman için vaciptir.

Tecvid ilminde harfleri güzel biçimde telaffuz etme ve Kur’an’ı okuma esnasında nerede durulup nereden başlanacağının bilinmesine temas edilir bu da Kur’an okurken ses bilgisiyle anlam bilgisinin bağlantılı olduğunu gösterir. Tecvid kurallarını bilmeden ve uygulamadan yanlış okuduğumuz esnada gerçek anlamının dışında çok daha farklı bir anlamı telaffuz ediyor olabiliriz. Bunun önüne geçmek için tecvid ilminin sesli ve uygulamalı olarak öğrenilmesi gerekir. İkra Enstitüsü’nde bu eksikliği ve yanlış okumaları giderebilmek için Tam Karabaş Tecvidi ile işleyeceğimiz ders, Arapça diline hâkim hoca kadrosu eşliğinde teorik ve uygulamalı olarak verilecektir.

Tecvid dersi ile birlikte edineceğiniz en büyük kazanç, Rabbimizin kelamı olan Kur’an-ı Kerim’i tertil üzere ve hatasız şekilde okumak olacaktır. Bu kurallara riayet ederek okunduğunda ortaya ahenkli bir okuyuş çıkar ve bu okuyuş, insanda hayranlık uyandıracak şekilde Kur’an’ın insicamını fark etmesini ve yeni bir tefekkür penceresi açmasını sağlar…

 

Özet

Ön koşul

Herkes başvurabilir

İşlenen Kitap Sayısı

7

Ders günleri

Haftada iki gün

Toplam ders saati

216

Paylaş

Öğrenci Yorumları

"Derslerden ve hocalardan çok fayda gördüm Elhamdülillah. Her Müslümanın alması gereken bir eğitim."
Serkan
Mühendis
Fransa
Derslere başladığımdan beri düşüncelerim çok değişti. Evde oturup da bir şeylerin değişmeyeceğini, mücadele etmem gerektiğini öğrendim. İlmin değerini anladım.
Zeynep
Ev hanımı
Konya
Furkan akademi hayatımda ilmi yönde gelişim konusunda çok faydalı oldu. Aslında birçok konu hakkında doğru bilgiye sahip olmadığım sonucuna ulaştım. İngiltere/ Londra gibi yerlerde olmamıza rağmen bize bu hizmeti ulaştıran Hocalarımız ve Cemaatimizden Allah razı olsun. 🙋‍♂️
Onur
Fırın Ustası
Londra
Derslere başladığımdan beri kendimi Allah katında daha önemli hissetmeye başladım. Allah yolunda bize ilim veren, gece ve gündüz bizi Allah yolunda durmadığımızda yardımda bulunan hocalarımdan çok razıyım
Roza
Öğretmen
Azerbaycan
Selamın aleyküm kardeşlerim Furkan vakfı sayesin de dinimizi daha da iyi yaşamaya ve yaşatmaya gayret ediyoruz Allah bütün hocalarımız dan razı olsun uzaktan da olsa dini eğitimimizi alıyoruz Allah’ın dünyasın da Allah’ın dediği olmalı Bizler de inşaallah Allah’ın istediği gibi yaşayıp ona göre davranmalıyız Bizlere bu eğitimi aşılayan herkesten Allah razı olsun İyi ki Furkan gönüllüsüyüm ☺️
Ergün
İnşaat ustası
Romanya
Çok kıymetli ve anlayışlı hocalarla tanıştım çok şey öğrendim ve öğrenmeye devam ediyorum. Dünyanın her yerinde çok iyi arkadaşlarla bir araya geldik. İlim almaya başladığım günden beri her gün şükür ediyorum...
Sibel
Ev Hanımı
Sivas
Scroll to Top