3. Seviye Eğitimi

Bu seviyedeki eğitimde artık İslamın temel noktalarını bilen kardeşlerimiz biraz daha detay ilimler hakkında bilgi sahibi olacaktır.

Son güncelleme

24.06.2022

Tanıtım

İkra Enstitü örnek bir Müslüman şahsiyetinin ortaya çıkabilmesi için temel düzeyde gerekli olan İslami Eğitimlerin yer aldığı bir eğitim programıdır. İkra Enstitü üçüncü seviye eğitime ancak ikinci seviye eğitimi tamamlayan kardeşlerimiz başvurabilir.

Bu seviyedeki eğitimde artık İslamın temel noktalarını bilen kardeşlerimiz biraz daha detay ilimler hakkında bilgi sahibi olacaktır.

Bu seviyede neler öğreneceksiniz?

İşlenecek kitaplar

Müslümanlar için İslam tarihinde Allah Rasulü (sav)’nün döneminden sonra en önemli dönem Hulefâ-yi Râşidîn dediğimiz dört halife dönemi olmuştur. İslam Medeniyeti için büyük çaba ve gayret göstermiş olan bu dört sahabi, Allah Rasulü’nden sonra İslam Medeniyetinin, köklü ilahi devrimin muhafızları olmuşlardır.

Dört halife dönemi dersimizde; İslam’a hizmetteki başarılarına, üstünlüklerine ve cennetle müjdelendiklerine şahit olunan ve Rasulullah’ın yanında olup, bizzat kaynağından yönetim ahlakını, devlet terbiyesini, bu dinin sınırlarını öğrenen önder sahabilerin, yönetime geliş usulleri, icraatları ve kendi dönemlerinde nasıl hükmettiklerini ele alacağız. Onlar takva, siyaset, ekonomi ve fetih hareketleri gibi alanlarda önderlikleri temsil ettikleri gibi Kur’an’ın mesajını ve Rasulullah’ın sünnetini de sonraki nesillere taşıyarak da önderliği temsil etmektedirler. Bu sebeple onların, İslam’ın saf ve duru tevhid anlayışıyla birçok alandaki yönetim şeklinin titizliği hakkında bilgi sahibi olmak şarttır.

İhsan Süreyya Sırma hocanın Dört Halife Dönemi adlı eseriyle takdim ettiğimiz bu derste sadece Hz. Ebubekir (ra), Hz. Ömer (ra), Hz. Ali (ra) ve Hz. Osman (ra) dönemleri ele alınacaktır. Bu çalışmada mümkün olduğu kadar olayların detayına girmeden, örnek halifelerin İslam davası için verdikleri mücadeleleri ve bu esnada meydana gelen dini, siyasi, ekonomik hadiselerin tahlili yapılacaktır.

Tarihini artısı ve eksisiyle bilmeyen bir nesil geleceğe yönelik büyük atılımlar gerçekleştiremez, tarihini doğru yorumlayamaz, tekrar eden meselelere bakması gerektiği bakamaz. Tarihimizde örnek alınması gereken birçok önemli noktalar olduğu gibi ders çıkarılması gereken birçok hadise de gerçekleşmiştir. Geçmiş atalarımızın miras bıraktığı tecrübe ve tarihten çıkaracağımız derslerle, gerçekleşen olaylara karşı doğru yaklaşımı sergileyebilmek, doğru düşünebilmek için tarihimizi bilmek mecburiyetindeyiz.

İhsan Süreyya Sırma’nın Emeviler Dönemi kitabıyla İslam devletinde “her şey din için” anlayışının git gide kaybolduğu ve artık “her şey devlet içindir” anlayışının yöneticilere hâkim olduğu anlaşılacaktır.

Muaviye b. Ebu Sufyan’ın mensubu olduğu Beni Ümmeyye yani Emeviler, Dört Halife döneminden sonra 632 ve 661 yılları arasında Dımeşk’te kurulan ilk hanedan devleti olmuştur. İslam tarihinin ilk hanedan devleti olma özelliğiyle gelecek kuşaklara bu anlamda kötü bir izlenim bırakan Emeviler döneminde Müslümanlar esas gayesinden uzaklaşmış, refah durumları yükseldikçe saltanata odaklanmış ve rızayı ilahiyi devlet anlayışından soyutladıkça diktatörleşme ve sultalaşma sürecine girmişti. İlahi kelimetullah davasına aykırı olarak Emevilerin izlediği Arap milliyetçiliği politikası İslam Davasının çeşitli milletler arasında yayılmasını engellemiştir. Eğitim süresince tarih alanındaki eğitimcilerle detaylandırılarak anlatılacak olan ders anında sorgulamalar, çıkarımlar ve tarihten çıkarılacak dersler üzerinde durulacaktır.

İhsan Süreyya Sırma’ya ait olan, araştırma ve çıkarımlar içeren, döneme dair genel bir bilgi veren Abbasiler Dönemi kitabı, İslam tarihini anlamak açısından güzel bir girizgâh kitabı niteliğindedir. Dönem hakkında detaylı bir inceleme içermeyen ancak genel hatlarıyla bilgi veren bir içeriğe sahiptir. Eğitim süresince tarih alanındaki eğitimcilerle detaylandırılarak anlatılacak olan ders anında sorgulamalar, çıkarımlar ve tarihten çıkarılacak dersler üzerinde durulacaktır.

Ders içeriği:

• Abbasi dönemi genel özellikleri,
• Abbasi dönemi gelişmeleri,
• Abbasi dönemi tarihi,
• Abbasi dönemi isyanlarıyla beraber dönemde yaşanan gelişmelerin aktarımı şeklindedir.

Abbasiler Dönemi içerisinde üzerinde durulacak en önemli noktalardan biri, Abbasiler döneminde halife mutlak bir hükümdar, halifelik de dört halifenin usulü dışında verasete dayalı bir şeklinde, Abbasi ailesinin elinde kalması amacıyla sürdürülmesi olmuştur. Abbasiler, İslam Tarihi içerisinde bu şekliyle uzun bir dönemi kapladığı gibi, dönem içerisinde meydana gelen olaylar açısından da oldukça büyük bir öneme sahiptir.

 

 

Hem maddi hem de manevi yönden müteşekkil olan insan çoğu kez maddi yönünü tatmin ve terbiye yoluna gitmiş fakat manevi yönde adımlar atmaktan hep kaçmıştır. Ruh da beden gibi bakılmaya doyurulmaya ve terbiye edilmeye muhtaçtır. Ne var ki tasavvuf ruhu terbiye etmeyi amaçlarken bir takım kişi ve gruplar tarafından yanlış yorumlanmış, İslam’ı bozmak isteyenlerin dahi içeriye sızmak için bulabildikleri kapılardan biri olmuştur.

Terbiye olmamış ruhlar sahibini haram girdabı içinde helake sürüklerken ruhunun ihtiyacına kulak veren, manevi yükseliş yoluna girmek isteyen samimi insanlarda seyri-i illallah’ı yanlış anlamış cemaat ve tarikatların avı olmuş, İslam düşmanlarının tasavvufi kaynaklara karıştırdığı uydurma rivayetlerin peşine takılmış ve kendisini İslam dairesinden çıkaracak kadar uç noktalara sapmıştır.

Nefis ve ruh tezkiyesi bütün insanlar için gerekli ve önemlidir, bu inkâr edilemez bir gerçektir. İslam davasında dökülmeden sağlam bir şekilde ilerlemek, zalimlerin zulmüne karşı dik bir duruş gösterebilmek, imanlı bir şekilde yaşayıp imanlı bir şekilde can verebilmek için Allah ile kalbi bağımızın kuvvetli olması gerekmektedir aksi takdirde İslam davasında sürekli sebatkâr bir şekilde devam edebilmek mümkün değildir. Allah Resulü bu konuda bize en büyük örnektir gündüz davet ve mücadelesindeki azim ve kararlığını gece yaptığı ibadet ve zikirlerden almaktadır.

Bu gerçeğin farkında olarak dersimizde ruh, kalp, akıl, nefis tezkiyesi vb. konuları ayrı ayrı detayıyla ele alacak, tasavvuf yolunda karşımıza çıkacak eleştiri ve soruların hepsine sağlam kaynaklarla deliller sunacak, manevi yükselişimizin önüne engeller koymaya ve Müslümanları yanlış yollara yönlendirmeye çalışanların planlarını bozacağız. Böylece maddi ve manevi sahada Hak ile terbiye olmuş, Allah yolundaki vazifelerini kemaliyle yüklenen, Rasulullah’a mükemmel varisler olacak bir tabakanın temelleri atılmış olacaktır.

 

İslam’ı ve İslami ilimleri bir yapı olarak ele aldığımız zaman bu yapının temelini şüphesiz “akaid” ilmi oluşturur. Akaid ilmine vakıf olmadan sağlam bir inanç ve sağlam bir ilim yolculuğu geçirmek mümkün değildir. Ömer Nesefi’nin Akaid kitabı genel olarak eğitim ve öğretim kurumlarında vazgeçilmez temel bir kaynak olmuş ve akaide yönelik tahrif edici propagandaları etkisiz kılmada önemli bir görevi yerine getirmiştir.

Akaid dersinin temel gayesi; Müslüman’ı inanç ve amelde İslamlaştırarak dünya ve ahiret saadetine kavuşturmak, İslam’ı her türlü sapık ve bidat fikirlerden, hurafelerden korumaktır. Bunun yanı sıra inançlı fakat bazı şüpheleri, soruları olan insanları da bu şüphe ve tereddütlerini gidermesini, sorularına cevap bulmasını sağlamaktır.

Müslüman’ın hayata bakışı, fikirleri ve eylemleri, davranışlarının tamamı inancıyla alakalıdır. Bu sebeple İslam toplumunu temsil edecek Müslüman bireylerlerin sağlam bir akidesi olmalıdır. İşleyeceğimiz akaid dersi sayesinde Müslüman:

1. Neye, neden ve nasıl iman edilmesi gerekiyorsa o şekilde iman etmesi gerektiğini bilir.
2. Sağlam bir akide bilgisi sayesinde Müslüman, taklidi imandan kurtulabilir.
3. Sahih ve sağlam bir akaid ilmiyle Müslüman, kendisini kötü fikirlerden ve zararlı inançlardan koruyabilir.
4. Batıl ve bidatlere karşı kendi inanç esaslarını koruyabilir, savunabilir.
5. Farklı din ve ideoloji mensuplarının yıkıcı ve tahrif edici çalışmalarına karşı İslam’ın inanç sistemini savunabilir.

 

Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin çok zor şartlar altında ümmete kazandırdığı Risale-i Nur Külliyatı, Müslümanların istifade etmesi gereken önemli bir eserdir. Risale-i Nur, Kur’an’ın tamamını tefsir eden bir kaynak değildir. Üstad, Cumhuriyet Dönemine geçiş aşamasında sürgünden, zindana uzanan bir hayat yaşayarak sıkıntılar çekmiş, ülkemize akın eden ateizm ve deizm fikir akımlarıyla mücadele ederek, neslin imanını kurtarmada öncü rol oynamıştır. Bu sebeple de eseri yoğunlukla “iman” konulu ayetlerin tefsirini içermektedir.

Eserin en büyük özelliği iman esaslarını nakli delillerle açıklamasının yanı sıra akli delillerle izah edişin oldukça fazla olmasıdır. Üstad bu akımlara karşı iman meselelerini akli delillerle açıklayarak, iman etmemiş yahut imanı zayıf olan veya iman esaslarında şüphede olan kimselerin iman etmesini, imanının kuvvetlenmesini ve mutmainliğinin artmasını hedeflemiştir.

Ders programımız içerisinde Risale-i Nur Külliyatının tamamı ders olarak işlemeyecektir. Külliyat içerisinden alınması gereken en elzem bilgiler ele alınacaktır.

Risale dersimiz 3 ana başlık altında, aktif hocalar ile beraber ve video destekli işlenecektir.

İhlâs Risalesi: Üstad “imanı kazanmak kolay ama ihlâsı muhafaza etmek çok zor” diyerek çok önemli bir ikazda bulunmaktadır. Nefsanî hislerimizin zirve yaptığı günümüzde, amellerimizin karşılığında Rabbimizi razı etmek ve ahirette karşılığını alabilmek için ihlâsımızı muhafaza edebilmek çok önemlidir.
Uhuvvet Risalesi: İhlâs, Müslümanlar için ne kadar temel bir şart ise, bu bireylerle oluşmuş toplumun sebatı için de uhuvvetin yani kardeşlik bağlarının kuvvetli olması da o kadar şarttır. İnsanı ayakta tutan ihlâs ise, toplumu ayakta tutan şey de kardeşliktir…
Haşr Risalesi: Tevhid, peygamberlik, ubudiyet ve adalet konularıyla beraber haşr konusu da Kur’an’ın ana mesajlarından biridir. Hem Allah’ın varlığını hem de isim ve sıfatlarını ispat ederek, haşr hakikati bu başlık altında izah edilecektir. Bununla bir takım filozofların akıl yoluyla bu inancın benimsenemeyeceğini ileri sürmüşlerdir. Haşr risalesi ile birlikte bu iddianın yanlışlığını ortaya koyarken, inkârcı görüşleri de kökünden çürüten bir ders işlenecektir.

Genel olarak işleyeceğimiz Risale dersleri; Müslüman’a farklı bakış açısı kazandırıyor, kâinatı, insanı, evreni tefekkür etmede yol gösterip, insanda ki tefekkür mefhumunu geliştirmektedir.

 

İnşa edilen yeni dünya düzeninde Ortadoğu, emperyalist ve sömürü güçler tarafından işlenecek bir maden niteliğinde görülmüş ve emperyalist güçlerin hegemonyası altına alınmıştır. Yeni dünya düzeninin kurucu babaları Ortadoğu üzerinde 100-150 yıllık projelere imza atarken Müslüman’ın kendi toprakları üzerinde ve Müslümanlar üzerinde oynanan oyunları, kurulan tuzakları bilmesi önem arz etmektedir.

Ortadoğu dersimizle birlikte Müslümanlara Ortadoğu ve Ortadoğu coğrafyası hakkında temel ve sahih bilgiler vermeyi ve İslam coğrafyası üzerinde kurulan tuzaklar için bilinç oluşturmayı amaçlamaktayız.

Genel olarak Ortadoğu dersi kapsamında ele alınacak konular şu şekildedir:

• Ortadoğu kavramı,
• Ortadoğu’nun dünya için ve Müslümanlar için önemi,
• Ortadoğu’da cereyan eden olayların sebepleri,
• Filistin Meselesi ve Kudüs Davası,
• Afganistan ve Afrika gibi Ortadoğu’ya ilişkin temel bilgiler verilecektir.

 

Bir Müslüman İslami ilimlerle bilinçlenmesinin yanı sıra çağdaş fikir ve ideolojileri, onların toplumlar üzerindeki etkilerini, dünyaya nasıl yön verdiklerini de bilmesi gerekir. Çünkü bizler bu çağın içerisindeyiz ve bu yüzyıllarda ortaya çıkan, varlığını küçük ya da büyük devam ettiren, halen hâkim olan ya da çökmüş olan izmlerin, ideolojilerin bilinmesi elzemdir.

Bir Müslüman İslam medeniyeti hedefiyle çalışması gerektiğini anladığında karşılaşacağı bir takım ideolojiler olacaktır. Ne ile karşı karşıya olduğunu bilmesi, tanıması için ve en önemlisi insanın izmlerin çıkmazına kapılmaması için ideolojilen pratikteki uygulamaları hakkında bilgi sahibi olmasını önemli görüyoruz.
Çağdaş Kavramlar ve Düzenler dersinin en büyük amacı, içinde bulunduğu kültürel ve sosyal çevreyi anlamak isteyen genç kuşağın ve çağını sorgulamak isteyen aydınların, modern dünyayı şekillendiren izmleri ve etkileri hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlamak ve sorgulatmaktır.

Video destekli olarak sürdürülecek olan dersimiz “Çağdaş Kavramlar” ve “Çağdaş Düzenler” olmak üzere iki ana başlık altında işlenecektir.

Ders sonunda:

1. Sosyal ve ekonomik düzenlerle, bunları besleyen kavramlara ilişkin doğru ve güvenilir bilgiler elde edilmiş olacaktır.
2. Kişide eleştirel düşünme ve alternatifler arama yolları gelişecektir.
3. Müslüman, İslam’ı çağa uydurmayacağını ancak çağı İslam’a uydurması gerektiğini idrak edecektir.
4. İslam’ın ne çağdaş ne de çağ dışı olmadığını ancak çağlar üstü bir nizam olduğunu fark edecektir.

“Müslüman mademki Allah’a, insanlara, topluma, tarihe ve kendine karşı sorumludur. Üstelik olayların belirlediği edilgen bir nesne değil, aksine olayların vukuunda rol oynayan aktif bir öznedir. Seçim ve tercihlerin sahibi bir insandır, öyleyse yaşadığı çağı, bağrında yetiştiği toplumu doğru anlamak zorundadır.”

 

 

Yüce Allah’ın insanlar için hidayet rehberi ve göz aydınlığı kıldığı Kur’an-ı Kerim’deki ayetlerin hepsi aynı açıklığa sahip değildir bu sebeple bazı ayetlerin daha derin incelenmesi, sanatlarının, sır ve hikmetlerinin çözülmesi anlaşılması açısından büyük bir öneme sahiptir. Tefsir usûlü ilmi bu alanda bize yardımcı olacak temel ilim dallarından biridir.

İslam’da ayetler hakkında kuralsızca konuşabilmek, yorum yapabilmek insana bırakılmış bir mevzu değildir. Tefsir’i anlayabilmek ve özellikle tefsir yapabilmek için öncelikle usûlü bilinmeli, özümsenmelidir. Özellikle kalplerde şüphe oluşturmaya çalışan şarkiyatçıların müteşabih ayetleri gündem yaparak akılları bulandırma ve Müslümanların gözünde Kur’an’ın kutsiyetini düşürme çabası içine girdiği bir dönemde tefsir usulü dersini almak her Müslüman için büyük bir önem arz etmektedir.

İsmail Cerrahoğlu’nun tefsir usulü, usul kitapları arasında üslup olarak en açıklayıcı usul kitabı olması ve her konuyu örneklendirmesi ve oryantalistlerin görüşlerini en ince ayrıntısına kadar cevaplandırması açısından tercihimiz olmuştur.

Dersimiz üç bölümde takdim edilecektir:

1. Kur’an tarihi,
2. Kur ‘ani ilimler ve
3. Tefsir tarihi

Bu dersin sonunda;

-Vahyin geldiği ortamı ve ayetlerin nüzul sebeplerini anlama,
-Kur’an’ı her yönüyle derinlemesine inceleme,
-Oryantalistlerin ortaya attığı asılsız iddiaları çürütme,
-Kur’an’la günümüz insanı arasındaki bağı canlandırma,
-Kur’an’ı Hâkimin her bir kelimesinin niteliklerini anlama gibi birçok kazanımlar elde edilip çağın vesveselerine karşı donanımlı ve Kur’an’la bağı kuvvetli Müslümanlar meydana gelecektir.
-Müslümanlarda oluşturulmaya çalışan şüpheleri giderip iman edenlerin mutmainliğini arttıracaktır.

Muhammed Ali Sabuni’nin Ahkâm Tefsiri adlı eseri Kur’ân-ı Kerim’in ahkâm ayetlerinin tamamının tefsiri niteliğinde olan, Mekke Üniversitesi Şeriat Fakültesi’nde de ders kitabı olarak okutulmuş, alanında başarılı, geniş bir eserdir. Eserin içerisindeki konular, nüzul sırasına göre düzenlenmiş ve akıcı bir Türkçe ile tercüme edilmiştir.

Kur’an’ın ahkâm ayetlerinin tek başına anlaşılması, tefsiri olmadan mümkün değildir. Yalnızca meal okuyarak, meal üzerinden “kendince” anlam çıkarmanın ne büyük bir yanlış olduğunu anlamak ve ayetlerin neleri ifade ettiğini, bir hükmün hangi olaya binaen nazil olduğunu, hangi hükmün hangi şartlar altında uygulanacağını bilmek önemlidir.

Dersimizde her ders ile ilgili belirlenen ayetler ve mealleri, bazı kelimelerin lafzi tahlili, ayetlerin icmali manaları, nüzul sebepleri, ayetlerin tefsirindeki incelikler ve ayetlerdeki teşri hikmetler işlenecektir. İlmin lezzetini alacağınız bir ders olması hasebiyle ince ayrıntılarına kadar yer vereceğimiz bir ders olacaktır.

İslam’ın ahkâmının da Rabbimizin mucizelerinden bir mucize olduğu müşahede edilecektir.

Ahkâm Tefsiri dersi sonunda elde edeceğimiz kazanımlar:

– İslam âlimlerinin bir ayet veya bir hadisin anlaşılması ve hayatımıza tatbik edilebilmesi için nasıl bir titizlikle çalıştıklarını idrak etmek ve ilim ehlinin değerini fark etmek.
– Rabbimizin emir ve yasaklarını ilmi delilleriyle bilmek.
– Detaylarıyla ahkâm ayetlerini muhtevası ve hikmetleriyle birlikte özümsemek.

 

Subhi es-Salih’in eserinden işleyeceğimiz Hadis Usulü dersi, hadislerin sened ve metinleri üzerinde ulemamızın geliştirdiği araştırma, inceleme denetim, tahkik ve tenkit usulleri açık ve anlaşılır bir üslupla, video destekli olarak işlenecektir.

Hadis Usulü dersinde temel hadis kaynaklarımızı öğrenecek ve sonraki asırlarda bu kaynaklar üzerinde yapılan çalışmaların içeriği görülecektir. Böylelikle İslami ilimlerin temel kaynaklarından olan hadis külliyatımızı özellikleri ile beraber yakından tanıyacağız.

Bu hususlar üzerinde durulacak olan ders, hakkıyla istifade edilirse modern dönemde Şarkiyatçıların ürettiği yönlendirilmiş bilgilerin İslam dünyasına empoze edilme süreçleri ve amaçları tahlil edilecek ve son zamanlarda ülkemizde de cereyan eden hadis alanına girdirilen bu görüşlerin temelsizliği ve yanlışlığı ortaya konulacaktır.

 

Yoldaki İşaretler; global siyasi etkileri ve çalkantılı devinimi ile 20 ve 21. asrın İslam toplum kuramının temellerini atan Seyyid Kutub’un İslam medeniyeti hedefiyle yola koyulacak olan cemaat için, onların üzerine yüklenen misyonun tabiatını, vazifesinin hakikatini, amacının asaletini, uzun yolculuğunun başlangıç noktasını ve yeryüzünün her karışına akın etmiş olan cahiliye akımına karşı tutumunu belirleyecek olan işaretleri göstermek amacıyla yazılmış olan, alanında başarılı bir eserdir.

Günümüzde İslam davası için mücadelenin gerekliliği anlaşılmış olsa bile İslam’ın hangi yollarla ve nasıl hâkim olacağı konusu Müslümanlar için çözümü gözlerinin önünde olsa bile erozyona uğramış bir konudur. Bu ders ile hem içinde bulunduğumuz sorun ortaya konulacak hem de çözümü Kur’anî ve Nebevî yollarla ortaya konulacaktır.

Dersimizde Kur’an Metodunun Tabiatı başlığı ile akide vurgusunu ve İslam’ın akideden ayrılmaz bir bütün olduğunu ve akidenin de inançtan ibaret bir vicdan meselesi olmayıp hayatın bizatihi kendisi olduğunu izah edeceğiz. Seyyid Kutub’un sınıflandırdığı on başlık içerisinde İslam’ı ve modern cahiliyenin gerçek yüzünü anlatıp, Seyyid Kutub’un deyimiyle İslam’ın işaret levhalarını ortaya koyacağız.

Yoldaki İşaretler dersiyle birlikte:

1. İman yolunda mücadele verirken hangi metod ve strateji ile mücadele verilmesi gerektiği anlaşılacaktır.
2. İslam Davası’nı ve bu yolda çekilen sıkıntıları, çileleri ve ayrılıkları tanıyacaktır.
3. Kur’an-ı Kerim’de bulunan strateji ve metod ayetlerinin ne ifade ettiği anlaşılacaktır.

“İslami uyanış eylemi nasıl başlayacak? Bu görevi üstlenecek bir öncü cemaat lazımdır. Bu yola baş koymuş cemaat… Dünyanın her köşesinde Cahiliyeyi yok etmek için yola çıkmış bir cemaat… “Yoldaki İşaretler”i işte gelmesi umutla beklenen bu öncü cemaat için yazdım.”
Seyyid Kutub

İnsanın maddi ihtiyaçlarının gideriliyor olması mühimdir ama yaşamı için yalnızca bu yeterli değildir. Mutsuzluk içinde acı çeken hatta bu sebeple yaşamlarını sonlandıran insanların, mutluluğun sadece maddeye bağlı olmadığının göstergesidir. Genel olarak bakacak olursak Allah ile bağını kesmiş olan insanların ve ülkelerin maddi olarak ihtiyaçları yoksa da manen ruhları aç olduğu için mutsuzdurlar.

Aslolan insanın manen mutmain olmasıdır. İnsan, Allah’ın rızasını kazanarak yaratılış gayesini yerine getirir ve böylece manen mutmain olur. Allah Azze ve Celle “Dikkat edin! Kalpler ancak Allah’ın zikriyle tatmin olur” buyurur. Mutluluk, huzur ve tatmin olduğumuz bir hayat arıyor ve peşinde koşuyorsak bilmeliyiz ki bu ancak; Allah’ı zikretmek, O’nun rızası yolunda yürümek ve devamlı hatırda tutmakla mümkündür.

İmam Gazali rahimehullah, İhya-u Ulumiddin adlı eseri hacimli bir eser olması sebebiyle onu okuyamayanlar için onun özeti niteliğinde olan Kimya-ı Saadet’i kaleme almıştır.
Kimya-ı Saadet, mutluluğun kimyası anlamına gelir. Eserin başlangıcı seyri ilallahta yolculuğa nereden başlayacağımıza dair ipucu verir. Başlangıç noktası insanın kendisidir. İmam Gazali, insan kavramını ele alarak insanın kendini bilmesinin önemi üzerinde durur. Buradan marifetullaha yani Allah’ı tanımaya geçer. Allah Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem; “Kendini bilen Rabbini bilir “ buyurarak bize yol göstermiştir. Hadis üzerinde düşündüğümüzde eserden müessire doğru bir hareket tavsiyesi söz konusudur. Eserden müessire-müessirden esere gidişin her ikisi de yerine göre doğru ve faydalı düşünce şeklidir. Maddi ihtiyaçlarımızın karşılandığı gibi manevi azığımızı da karşılayabilmek için yol gösterici nitelikte olan bu kıymetli eseri eğitim müfredatı içerisine dâhil ederek alanında uzman hocalarımızla istifadenize sunuyoruz.

 

Din eğitimi ve öğretimi, insanın hayatındaki anlam arayışında doğru cevaba ulaşmasını sağlayan, insanın kendi varlığını, inancını, yaşadığı dünyayı, ölümü ve ölümden sonrasını anlamlandırmasına yardım olan eğitimdir. Bu eğitimle insanın doğruyu tespit etmesi, kendini yaratan Zat’ı tanıması kolaylaşır. İnsan hayatının temel yapı taşı olan inanç ve inanca dair eğitim, kişinin nasıl bir hayat tarzı yaşaması gerektiği noktasında yol gösterir. Hayat tarzını, ilkelerini, sınırlarını, seçim ve tercihlerini sağlıklı bir bir şekilde seçmesine olanak sağlar. Bu açıdan din eğitimi; insanın benliğini, kişiliğini ve kimliğini inşa etmesini sağlayan geçirdiği diğer eğitim süreçlerinden ayrı düşünülemez. İnsanın içine doğduğu dinin temel bilgilerine sahip olması, beraber yaşadığı toplumun inancını, inançlarını tanıması, pratiklerini öğrenmesi toplumsal barış açısından da önemlidir. Bu da ancak sağlıklı bir din eğitimiyle gerçekleştirilebilir. Bütün bu amaçları dikkate aldığımızda din eğitiminin ne derece önemli olduğu idrak ediliyor.

Mustafa Köylü’nün “Gelişimsel Basamaklara Göre Din Eğitimi” kitabın amacı, hem bu alanda böyle bir boşluğu doldurmak hem de insanın din eğitimine katkı sağlamaktır. Kitabın ve yapılacak olan dersin hedef kitlesi 7’den 70’e herkestir. Her yaş grubundaki insan, işlenecek olan dersten kendi adına bir şeyler bulup, kendini çeşitli yönleriyle tanıyabilir. Meseleye din eğitimi açısından bakıldığında, bunun eğitmenliğini üstlenecek kimseler için de güzel bir kaynak niteliğindedir.

 

Özet

Ön koşul

1. seviye eğitim tamamlanmak zorunda

İşlenen Kitap Sayısı

15

Ders günleri

Haftada üç gün

Toplam ders saati

324

Paylaş

Öğrenci Yorumları

Furkan Eğitim bizi hem dünyevi ilimlerle hem manevi ilimlerle bir araya getiriyor.
Ali
Matematik Öğretmeni
İstanbul
İkra Enstitü deyince saat dokuz olmadan öncesi, iş, okul, bebek, ev toplama arasında koşturmaca, 9 olunca ekranın başına oturma ve sonra yorulan bedenden, dinlenen bir kalbe geçiş... İlmin tadı online da oluyormuş...
Emine
Ev Hanımı
Ankara
Derslere katıldıktan sonra İslam hakkında gerçek anlamda bilgim olmadığını anladım..
Erdal
CNC Operatörü
İngiltere
Başlarken 4 çocukla nasıl yapacağım diye düşünüyordum. Çok zorlandım. Hep bir koşuşturma içinde okul ev ders sohbet sınav telaşı ezber telaşı çocukların okul dersi... Kızım birinci sınıftı çok ilgilenmem gerekiyordu ama hepsinden fırsat bulup zaman ayırmak çok güzeldi. İlmin tadını aldıkça zamanla insan daha çok bir şeyler öğrenmek istiyor... Anladım ki insan gerçekten isterse Allah için herşeyi yapar...
Sultan
Ev Hanımı
İzmir
Scroll to Top